2 Ara 2011

Time is running up!!!

Önce büyümeyi bekledim,okula başlamayı.Aman ne hoş muş daha ilk günden okuldan bi cacık olmayacağını ama it gibi mecbur olduğumu anladım.
Ne oldu?Yıkıldım.
Bu mu yani okul denilen olay dedim.Küçüktüm,salaktım ama hayellerim vardı.
Mesela değişmeyen tek hayalim bir gün anne olmaktı.
Sonra biraz daha büyüdüm,ortaokula başladım.Waaauuuv burası bi değişik geldi,daha bi eğlenceli.Öğretmenlerim insan gibiydi;gibi değil de bildiğin insanlar dı.Ayşe Erkin cadısı gibi değildi.Oysa küçüktüm ve salaktım ya öğretmen hep kabus sanırdım.Değilmiş.
Sonra süper arkadaşlarım oldu,aşık falan oldum.Hoş ben ilkokulun ilk günü de aşık olmuştum.Ama bu bile orayı sevmeye yetmedi.Çok güzel günlerim oldu ortaokulda,gerçek potansiyelimi ortaya çıkarabildiğim yerdi orası.
Meğer kafam çok çalışıyormuş ama Ayşe götü yüzünden kendimi tembel ve salak sanıyormuşum.
Akıllı kızmışım vay be herkes takdir ediyor ben hep takdir alıyordum.İngilizce öğrenmek çok hoşuma gitmişti.Deli gibi kendimi geliştirmeye başlamıştım.
Sonra hep çok istediğim hayalim daha gerçek oldu.Evet memelerim büyüdü.Ne çok istedim bunu.Hep böle tahta kurusu kalıcam diye korkardım.Tenis topları koyup babamı akşam öyle karşılardım.Allah yüzüme baktı memeler büyüdü.
Sonra gelsin lise.İşte bu anlatılmaz yaşanır yıllar hayatımın en güzel yıllarıydı.Hala aşıktım,belki hala biraz salak ama muhteşemdi herşey.Sonra mezun olduk salya sümük.Neyse ki hala en az 10 kişi var o yıllardan hayatımda.Üniversiteye hazırlık derdine düştük.Ben yine lisenin gevşekliğiyle eksi tembel ve vurdumduymaz kız oldum ve o yıl başıma gelen ailesel mevzulardan ve hazırlık kursunda yine çok pis aşık olduğumdan ilk sene kazanamadım.
Aslında sosyolojiyi kazandım ve tek amacım buydu ama annemin yanlış tercih doldurtması bana patladı.Çok da umrumda olmadı.Köpek gibi aşıktım çünkü.
Hayat buydu benim için.Oleyyy dedim bir yıl daha aylakça kursa birlikte gidebilecek ve deli gibi aşık kalabilecektim.Çok şahane günlerdi.Anlatmak isterim ama evliyim ayıp olur.
Neyse sonra nooldu kazandım dandik bir yeri.Siktiri boktan bir binada üniversite okudum.Ama orası da ayrı bir güzeldi.Çok kafa,çok şahane arkadaşlıklarım oldu,çok eğlendim,nerdeyse hiç derse girmeden orayı da bitirdim.
Sonra noldu; evleneceğim adamı bulmuşum meğer üniversitede;bunu farkettim.İşe girdim hiç istemeye istemeye.Hiç te kendimi bu hayata adapte edemedim.Ama çalıştım,para kazandım,başarılı oldum ,takdir topladım.Baktım bu beni kesmiyor.Hiç hırsım yok benim.Ama it gibi çalıştım,hala çalışıyorum.
Bu dönemden sonra evlenmek için götümü yırtmaya başladım.Bi buna hırs yaptım demek.Evlendim,şahane bir düğün yaptım.Ömür boyu aşık kalırım sandım.Herkese evlenmek çok güzel dedim.Onları kandırdım,kendimi kandırdım.Değilmiş.Anladım.Yılllaaaar geçti böyle ve ilkokul hayalim gerçekleşti.Anne oldum.Sanırım hayattaki tek gerçeklik buymuş.Anladım.Herşeyden koptum,herkesten koptum.Dünyam şaştı.Mutluyum.
Kendimi hayatta en çok istediğim şeyi yaparken buldum.Annelik.Şimdi de kendi evime taşımak hayalim.Yani sürekli bir talep halindeyim hayattan.He derseniz ki bu da olucak ve nolucak."So what?"duygum eminim yine beni kederlere vuracak.Şu hayattan şunu öğrendim tek amacım bir kız çocuğu sahibi olmak olan 35 yıllık yaşantımda bundan sonra Naz'dan başka hiçbirşey beni kesmeyecek.Yani kim ne yapsa;boş! Bu "so what" modu benim hayat tarzım olmuş.
Boşu boşuna kastırdığım,kafaya taktığım,mutsuz olduğum,içimi sıktığım herşey için kendimden özür diliyorum.Ne kadar zamanım var bilmiyorum.Ve bu şekilde mutsuz olmak,böyle soğuk savaşlar yaşamak,elalemle ve gerizekalılıklarıyla uğraşmak istemiyorum.Bu değil benim dünyam ve böyle birşeyler yaşamak istemiyorum.Bunlarla uğraşacak değilim,ve uğraşmayacağım.Buradan bildiriyorum.İnceldiği yerden kopsun hayat...Time is running up!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder