7 Eyl 2012

yazıktır...



Pişman oluyorum hergün kendime dert ettiğim saçmalıkları düşündüğümde.Boşu boşuna çöküntüye uğrattığım psikolojime bakınca.Hergün onlarca annenin hayatı değişiyor çocukları öldükçe.İçleri,ruhları ölüyor onlarında aslında hayat devam etse de.Bir cenaze oluyor diyorsun aman herşey boş hiç dert etmeye değmez.Cenazeden çıkıp arabana biniyorsun ve trafikte biriyle kapışıp cinnet geçirip tam da ortasına düşüyorsun yalan hayatın.Oysa tüm gerçek az önce o kocaman alandaki mermer taşlardan ibaret.Her ananemi ziyarete gittiğimde deli bir hızla çoğalıp etrafa uçsuz bucaksız uzanan mezarlıkları görüyorum.Daha geçen gelişte bu alan boştu arabamı park etmiştim.Ama şimdi en az 30 mezar taşı var.Bunu farketmek çok acayip.Ne kadar boş birşey aslında yaşam,aldığımız nefes bile bizim değil.Neyin savaşı belli değil.İş yerinde harcadığın vakti en çok yanında olmak istediğine ayırabilse insan.Ne kadar zamanımız kaldı bilmiyoruz ve istediğimizi yaşayamıyoruz.Ya da çok şey mi istiyoruz?Hergün o kadar insan ölüyor bu ülkede boku bokuna.Hiç uğruna.Vatan sağolsun muş .Peh.Binbir zorlukla büyüttüğün çocuğun bokubokuna ölecekse olmaz olsun...

4 Eyl 2012

1.



Üçüncü kat...
Klasik mobilyalar...
Bordo,kahve,bej...
Filler çok hoş...
Resimler saçma...
Gereksiz ayrıntı...
Radyoda "Strange world"...
(Strange world people talk sometimes I wonder why
  Strange world people kill still no-one hears their cries...)

Huzursuzum...
Bekliyorum,saat geçti,kızıyorum...
İçerden çıkanı izliyorum...Kimbilir ne anlattı merak ediyorum...
Ve giriyorum...
Huzursuzum...
Yeni birinin önünde soyunmak gibi...
Başlıyor...
Ağlıyorum...

3 Eyl 2012

complicated


Yazmak geldiğinde içimden yayınlamak zorunda değilim ki yine de yazabilirim.Böyle ani ilhamlar geliyor ama sanki kimse okumasın istiyorum.E okumasın.Sen yaz kendi kendine deli.Kafa karışıklığı,rahat batması mı ,nankörlük mü,huzursuz bacak kol kafa sendromu mu ne bok yaşadığımı ve  bana ne bok olduğunu bilemiyorum.Yani sorsan "ne seni mutlu eder" bunu bile bilecek takatim yok .Bu bezginlik,koyvermişlik,iç sıkıntısı neye alamet bilemem ama biran evvel geçse süper olacak.
Yani öyle bişey ki beni Lv 'a sok ne istiyosan al de onu bile alacak halim yok.Yatıp yatıp uyuyasım,kimseyle konuşmayasım var.Noldu yine bana?Noldu?
Öyle ki; akşama psikologa başlıyorum ama adama dert anlatacak bile gücüm yok.Kendime olan saygımdan randevuyu iptal etmedim,edemedim.Biri "amaaan siktir et" diyiverse gitmeyeceğim o noktadayım.Handeye dedim git benim yerime anlat beni dedim yapmadı.Kolay yolu yok mu?Anlatmadan anlaşılabilmenin...Düzelmek istiyorum.İğrenç bunalımlı bi insan oldum kendimden nefret ettim.Ben bu muyum?Kimim lan ben Halil Sezai modundan çıkarın beni valla en acilinden...Şu Lv olayını bi daha düşünsem mi?