22 May 2012

lütfen üzülme

Ananem öldüğünde onu o küçücük odada gördüğümde ölümün çok da kötü birşey olmadığını düşünmüştüm.Korkacak birşey yoktu.İçim rahat etmişti acısı bitti diye,hemen çıktım odadan,sanki rahatsız etmemek için onu.
Öyle acayip yaratıklarız ki önümüze sunulan herşeye alışıyoruz.Katlanamayacak hiçbir acı yok.
Giden hiç unutulmuyor,özlemek çok yoruyor ama değiştiremeyeceğimiz şeyler için çabalamamız boş.Öğrendik bunu.Hayatımız devam ediyor.

Bazen düşünüyorum aşk için,bir adam için bundan seneler seneler önce çektiğimizi sandiğimiz acının nasılda nasılda salakça olduğunu.O olmazsa ben olmam düşünceleri,gözyaşları,iç sıkıntıları,aramasını beklemek,başkasını sevdiğini bilmek,yerlerde tepinerek ağlamak...Gerçekten büyüdük ve gerçek bu değilmiş.Yaşadık ve öğrendik...

Bana bunların boş olduğunu söylediklerinde herkesten nefret ederdim.Ne biliyordu ki neler çektiğimi? Hiç ölüm görmemiştim,aşk acısı ölümden kesin daha beterdi.
Bilmeden,zannederek,ağlayarak büyüdük.Hepimiz birer halil sezai olduk zamanında.Çaresizdik...

Şimdi gülüyorum,ve herkese söylüyorum,sanada söylüyorum,muhtemelen kızıma da söyleyeceğim ve benden nefret edecek aşık olduğunda.Şimdi içim rahat ama yaşım otuzbeş.Aşk diye birşey yok.Senden daha değerli kimse yok.Seni üzebilecek hiçbirşey yok sen izin vermedikçe.Aşk biter,biri gider,başkası gelir ama seni ölünce bile terketmeyen ailendir...
Atlatamayacağın hiçbir acı,zorluk yok.Atlayamayacağın hiçbir engel de...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder