30 Oca 2012

Have a nice week...

Sanırım ilacımın ilk etkileri belli olmaya başladı.Bu sabah beni çok iyi tanıyan ve herşeyi bilen bir arkadaşım aradı."Sen iyi misin? Seni sakinleşmiş görüyorum" dedi.Oysaki geçen hafta iş seyahatinde olduğu için hiç görüşmemiştik.Demek ki bi dinginlik yayıyorum etrafa; aman ne güzel.Bak daha da motive oldum.Hemen iki dakikada kendimi iyi hissedince ikinci çocuğu yapma fikirleri depreşti.Şimdilik kovaladım bu fikirleri.Belki Haziran ya da Eylülde.Malum Çin takvimi meselesi.Bakalım eğer o zamana kadar beni yine çığrımdan çıkarmazlarsa olabilir.

Sürekli kar yağıyor ya bu hafta,sürekli bir motivasyonsuzluktur gidiyor haliyle.Acaba erken çıkarmıyız?,Acaba yollar kapanır mı ?,İşler tatil olur mu?...vs vs vs bu sorular beynimi kemiriyor.Hiç mi değişmez insan arkadaş!Okul zamanı da böyleydim hep bi tatil olsun,hep bi okulu kıralım,hep bi kaçalım heveslisi.Yaş 35 hala aynı dertler.Hep eğlence olsun,gezme tozma olsun hadi o da olmadı evde yayılma olsun ister mi bi insan ya.Valla istiyrorum.Yani bıraksan 365 gün ağustos böceği kıvamında takılabilirim.

Misafir çağırmam gerek önümüzdeki haftalarda ama inanın hiç gözüm yemiyor.Çünkü kızlar evi talan edicek diye çok korkuyorum.En son bu arkadaşlara gittiğimizde evi tanınmayacak hale getirdiler.Valla ne kadar çocuk sevsem de dağınıklığa tahammülüm yok.Nasıl halledicem bilemiyorum.Evde sürekli bi kadın olsun hep bi kıçımızı toplasın isterdim.En azından hergün yarım gün gelse valla süper olurdu.Bir gün zengin olursam ferrari falan istemem bi kadınım olsun kıçımızı toplasın isterim sadece.


Hepinize iyi haftalar olsun inşallah....

27 Oca 2012

Şans lazım....

Sürekli "üzüntü ve muz kabuuu" veya "hay bin kunduz" şeklinde bir blog yazarı olacağıma bi tarafı bi tarafına denk,para içinde yüzen sadece zevk için bu blogda eğlenip mutlu olan şanslı karılardan olmak isterdim.Tüm derdim onu aldım,bunu taktım,şunu sürdüm,bunu kullandım,çantamın içinde şunlar var...vsvsvs den ibaret olaydı da kafam rahat olaydı.
Biraz daha az akıllı olsaydım da hep makrama bakaydım ama nerdeeeeee...Şans lazım anacım şu hayatta hem de çirkin şansı denilenden,en süperinden.

Bekliyorum bir gün gelecek dönence....
Hadi bol karlı güzel sağlıklı bir haftasonu olsun inşallah.....

25 Oca 2012

My Way-Arada sözleri okuyup bu şarkıyı dinlemek çok faydalıdır...

And now the end is near
And so I face the final curtain
My friend I'll say it clear
I'll state my case of which I'm certain

I've lived a life that's full
I traveled each and every highway
And more, much more than this
I did it my way

Regrets I've had a few
But then again too few to mention
I did what I had to do
And saw it through without exemption

I planned each charted course
Each careful step along the byway
And more, much more than this
I did it my way

Yes there were times I'm sure you knew
When I bit off more than I could chew
But through it all when there was doubt
I ate it up and spit it out, I faced it all
And I stood tall and did it my way

I've loved, I've laughed and cried
I've had my fill, my share of losing
And now as tears subside
I find it all so amusing

To think I did all that
And may I say not in a shy way
Oh no, oh no, not me
I did it my way

For what is a man what has he got
If not himself then he has not
To say the things he truly feels
And not the words of one who kneels
The record shows I took the blows
And did it my way

Yes it was my way

24 Oca 2012

Nerdeyim?

Salonda koltukta oturmuşum boş boş salak salak televizyona bakıyorum,içimden geçen aynen şu:
"Şöyle yorganın içinden hiç çıkmadan 1 hafta yatsam,hani hasta olursun da böle yatarsın ya..."
Ve Allah bu dileğimi nedense tüm diğer dileklerden daha hızlıca yerine getiriyor.
Geçen hafta salı gününden beri 39 ateş,geberik öksürük ve her mm im ağrıması şeklinde hastayım.Bu kadar da temiz kalpli olunmaz ki...Kafama sıçayım,düşüncelerime tüküreyim,şansımı... demek istiyorum.
Düşüncelerimize bile dikkat etmek gerekiyor demek.allahın sopası yokmuş harbiden.Neyse bugün biraz daha iyiyim,aranıza döndüm.FYI!

17 Oca 2012

Cookie kursumuzdan havadisler

Şükürler olsun geçen aktiviteli haftasonum güzel geçti.Bahsettiğim" Cookie" kursumuzu da başarıyla tamamladık.Elimizden geldiğince kısa sürede bişiler yaptık kızımla.Ha bana kalırsa ben bu işi çok özel günler haricinde yapmam.Neden derseniz çünkü çocuk milleti kurabiye kısmıyla değil sadece üzerindeki şeker hamuruyla ilgileniyor da ondan.Yarım kilo şeker hamuru yedi Naz heralde haftasonu.O nedenle bu işe girmeyi hiiiç düşünmüyorum.Ama belki kızıma doğumgününde yapabilirim.Bakalım. İşte size bir iki adet foto....


13 Oca 2012

13-14 farketmez Friday is the best....

Kırk yılda bir biraz aksiyonlu bir haftasonum var.Bana bakın kıçınızı falan kaşıyın nazar etmeyin fena yaparım.
Zaten dün bir japon kadınının kirpiklerimi farkedip çok beğenmesi üzerine akşam servisten indim ve aynaya bi baktım kirpikler yeri gösteriyor.Hay o olmayan çekik gözün çıksın be kadın.
Daisy kirpiklerime nazar değdi.Söktüm attım birini.Şu an yarım "daisy" yim.Ya da kısaca "Dai" diyelim.
Ama azimliyim cumartesi yeniden taktırıcam.

Evet aksiyon planımı veriyorum:
En beleşinden 2 tiyatro biletim var bu akşam kocamla ısınma turları şerefine oraya gidiyoruz.

Yarın sabah bir arkadaşım cookie kursu yapıyor yine en beleşinden bir de kursa katılıyoruz kızımla.
Hello kitty cookieler yapıcaz haftaya resim eklerim size.

Duuur daha bitmedi;kurstan sonra kirpik,saç,manikür olaylarım var.

Ardından yıllar sonra bir arkadaşımıza yemeğe gidiyoruz.
Neden yıllar sonra çünkü kendimi bildim bileli hep bana misafir gelir yemeğe,çaya,kahvaltıya,yılbaşına,doğum gününe ama beni bi allahın kulu davet etmez.
E çünkü ben salağım ya binlerce yemek hazırlarım, e tabii hizmette sınır olmayınca da herkes bizde olurdu.Son 2 yıldır hatta hamileliğimden beri yemin ettim kimseyi çağırmamaya.Ne kıçımı yırtıcam arkadaş.Yetti yani senelerce.
İşte şimdi çook uzun zamandan sonra birine misafir olmak tuhafıma gidiyor.

Valla özlemişim böyle aksiyonlu haftasonunu.İnsallah hepimizin weekendi güzel,sağlıklı mutlu olur.Öpüyorum çok çok....

Bir de bu yazılar çok küçük oluyor postlarda neden söylemiyorsunuz karınca duası gibi bak bugün ne güzel oldu şöyle net net.

12 Oca 2012

Git başımdan otuzbeş

Bir arkadaşım demişti;" otuzbeşin bi anlamı olmalı"diye.
Önce hiç anlam veremedim aman dedim nolucak anca şiirlerde bişi ifade eder otuzbeş;yolun yarısı hesabı...
Ben hep düşünürdüm otuz oldun mu iş bitmiş diye.Hala arkasındayım fikrimin aslndan içten içe.
Ama bu otuzbeşte gerçekten bir tuhaflık var.Sanki dönüm noktası.
Kendini tanıma,hayatan ne istediğini anlama,beklentilerini küçültme,koyver gitsin deme,inceldiği yerden koparasının gelmesi,hayata daha bir sıkı yapışma,sağlığına daha dikkat etme vs vs vs...
Hala içimde fırtınalar kopmasına rağmen daha bi oturaklı kadın oldum gibi sanki.Aslında hiç olmak istemediğim.Sevmedim ben bu otuzbeşi.Bu kadar çok hayatımı sorgulamak iyi gelmedi bana,etmediğim kadar kavga etmek,insanlara bu kadar kolay "ya bi bas git hayatımdan"diyebilmek,bu bencillik,bu huzursuzluk,"nereye gidiyorum ben" 
düşüncesi...Bunları hiç sevmedim.

Bi başka arkadaşım da "hayat otuzbeşten sonra başlıyor,kadın olmanın farkına varıyorsun"demişti.O kadar çok daraldım ki otuzbeşin saçmalıklarından anlayamadım kadın falan olduğumu,hatta gün geldi insanlıktan çıkıp bi cadıya döndüğüm oldu.Gerçekten insan hayatında böyle bilimsel bazı yıldönümleri vardır ya;hani okuruz biryerlerde bu kesin doğru artık inanıyorum.Otuzbeş bi kırılma noktası.Ya kırılıcaksın,ya da yola aslanlar gibi devam edeceksin.
Son bi gayret "başlarım lan sana otuzbeş"diyerek yola devam kararı aldım.
Zaman zaman burada yazabilirim çok deli kararlar aldım.Biraz daha sabır lazım bunu anladım.
Yeni insanlarla tanışmak istiyorum bu arada.Yeni yeni konular olsun hayatımda,yeni bişeyler duyayım,bişeyler öğreneyim,"aaaa öylemiymiş"diyeyim.
Herkes yeni bişeyleri benden duymasın; ben de birilerinden yeni keşiflerini öğreneyim.
Nasıl olacak bilemiyorum.Ben pek kimseleri beğenmem o nedenle de çok az insanı severim.Bu huyumdan vazgeçtim.Valla gerçekten.Yeni birileri girsin hayatıma söz önyargılı davranmayacağım.Biraz renk gelsin hayatıma ya çok şey mi istiyorum.Şu otuzbeşin ağırlığından kurtulmak lazım....

10 Oca 2012

ISPANAK

Sizlerle bir şey paylaşmak istedim.Aşağıdaki link Lösev'e yardım sağlamak için kurulmuş.Lösemili çocukların annelerinin elleriyle yaptığı şeyler ve bazı güzel hediyecikleri içeriyor.Belki bişiler alır yardım edersiniz.Ben geçen hafta kupa,takvim falan aldım.
Arada böyle şeyler yapmak gerek diye düşünüyorum.Özellikle de gerçekten iyi çalışan kuruluşlara ve yardım gereken insanlara...

Sevgilerimle...



http://www.ispanak.com.tr/

Hayatımı Kolaylaştıranlara Teşekkürler...

Günaydın ey ahali,bugün aklıma gelen bir konu oldu bu; aslında hayatımız annelerimizinkinden ne kadar kolay diye düşündüm.
Ve benim için hayatı kolaylaştıran şeylerin bir listesini yaptım kafamda.Buyurun bakalım....

1.Doğranmış soğan:Evet kesinlikle benim için hayatı çok kolaylaştıran bir olay kendisi.
Akşamın köründe eve gidip bacaklarının arasında bir cüceyle yemek yapma işi bu soğan sayesinde çok daha hızlı oluyor.

2.Knorr Beşamel Sos:Hem kolay hem top top olmuyor, hemide katkı maddesi yok gibi duruyor.Cırt diye en dandik sebzeyi bile şahane bir gratene çevirebilirsiniz.


3.Premax/Dezeks Temizlik Mendili:Benim gibi wc hijyeni manyağı bir insan için süüppeer pratik bir ürün.Kapı kolundan,musluğa,yerden tavana nereyi hijyen yapmak isterseniz bir saniyelik iş artık.

4.Bonacure Acil Kurtarma:Bunu daha önce yazmışımdır ama eğer saçlarını yapmaya vaktin yoksa yıka ve çık yapacaksan ve Tina Turner kafa olmak istemezsen hem şampuanını hem de bakım kremini kullan saçlar kabarmadan misss gibi olsun.

5.Daily Lensler:Benim gibi yüzyıllardır lens kullanan biri olarak bugüne kadar kullandığım en ince en şahane ve en ucuz lens.Gece yatarken at çöpe sabah kalkınca tak yenisini.Ha gün içinde gözün mü çıktı fırlat gitsin.Çıkar çantadan yedeğini onu tak.Şahane yani.

6.Migros Sanal Market:Allah bin kere razı olsun.Nerdeyse her alışverişimde getiren adamı öpücem o derece seviyorum yani bu hizmeti.Bizim ev asansörsüz ve yıllarca bu hizmet yokkene afedersiniz kıçım çıktı taşı taşı poşetleri şimdi ne istesem kapıda.Hem tam vaktinde hem de sebzeler falan bile süper geliyor.Adamlar beni tanıdı ne istediğimi bilip öyle getiriyor.Üstelik vaktimi de marketlerde harcatmıyor.Süpperrr hizmet.

7.Fakir Şarjlı Süpürge:Evde çocuğun mu var,ya da her haftasonu parti yapılan bir evin mi işte en büyük yardımcı.Kocaman süpürgeyi açmadan deli gibi gürültü çıkarmadan ve eğilip bükülmeden, belin kopmadan iki dk da fıstık gibi süpür evi.Ben hergün süpürüyorum valla süper pratik.

8.Online Alışveriş:Bu ne konfordur arkadaş!Bu ne şahane bişidir.Nerdeyse hiç vakit kaybetmeden hediye,ihtiyaç herşeyi halledebiliyoruz.Bundan büyük pratiklik mi olur?
Ha canın çok mağaza gezmek isterse git gez kafana göre ama benim gibi hiçbir kıyafeti denemeden alabilen bir şahsiyet ve vakit sıkıtısı çekenler için nefis bir olaydır bu.

9.Ipad:Allahımmm Steve' im nur içinde yatsın.Bu ne güzel bir alettir.İşin mi var,duş mu yapıcan, ya da iki dk ayaklarını mı uzatıcan ver çocuun eline aç bi puzzle oooh sen sağ ben selamet.En az 45 dk sana ait bir zaman.E tabii bir de  benim gibi oyun manyağı bir insan için cuma trafiklerini çekilir hale getirdiği için I love this alet.(bu arada bu ay 165 tl lik application almak da işin hayvanlık boyutu.Utanıyorum!O ayrııı!!!)

10.BBM:Bunu saymadan geçemezdim.Benim için bir tutku halini alan blackberry hizmeti için kime teşekkür etsem bilemedim.Bütün gün bedava online keep in touch ötesi bir durum yaşamak harika.Yani öyle alıştım ki telefonumu tamire veremiyorum,acaba yenisini alsamda öyle tamire versem mi gibi bir şımarıklık içerisindeyim.

 İlk olarak aklıma gelenler bunlar.Bana böyle hayatımı kolaylaştıracak değişik önerileriniz olursa yazın lütfen.Hayat paylaşınca güzel lalalalaaallaaaallaaaaa....

9 Oca 2012

sweet little things to be happy...

İnsan bu kadar salak bir şeyden mutlu olur mu?
Olurmuş...
Bu aralar yine depresifliğin doruklarında olan ben bana ne iyi gelir diye düşündüm;buldum.
Yeni bir çanta almak.Evet çanta aldığım zaman deli gibi mutlu oluyorum.
Bir nevi fetiş heralde.Bilemiyorum.Beğendiğim çantayı aldıktan sonraki huzur ve eve gidip diğerini boşaltıp yenisini yerleştirmenin verdiği heyecan ve telaş beni çoook mutlu ediyor.Manyak olabilirim...Napalım olsun...Ben de böyleyim.
Bu aralar ikinci fetişim de oje.Ne bulsam alıyorum ve biliyorum hiç sürmeyeceğim bir ton ojem var bozulup atılacak ama alıyorum.Duygusal tatminsizlik bu heralde.


Haftasonu kızımı bırakıp birkaç saat tek başıma takılmak nasıl iyi geldi bilemezsiniz.Geçen haftaki depresyondan ölmek üzere olan kız biraz düzeldi yani.Bu pazartesi en azından daha mutlu,daha relax başladım haftaya.İçim içimi yemiyor ya da saldıracak yer aramıyorum.
Kuduz köpeklikten kurtuldum.En çok buna memnunum.Akışına bırakmaya karar verdim ve biraz olumlu olmaya.İçimde çok derinlere attığım iyi kızı ortaya çıkarmaya çalışıyorum.
Cipralex almadan kendimi tedavi etmeye çalışıyorum.
Biri bişey dediğinde canım istediğinde duyup,canım istemediğinde duymamazlık yapıyorum.Sinir katsayımı arttıracak insanlarla mümkün olduğunca az diyalog kuruyorum,daha az cümle,daha az temas.Belki de tedavi yöntemi budur.



Sonra bir de takma kirpik taktırdım."Hadise" gibi bakıyorum etrafa.
Ben diyim Daisy duck sen de Filiz Akın.
Sıfır makyaj olup ta böyle bakımlı görünmek iki küçük kıl tanesiyle olabiliyormuş.
Sırf bu küçük kıllar yüzünden bile aynaya bakınca bi mutlu oldum.Çıkıverdim depresyondan.
Arada insanın istediği şeyleri yapması lazımmış,anne olunca ve bir ton saçmalık yaşanınca hayatta; insan delirebiliyormuş,hayattan kopmak iyi bişi değilmiş.Karar verdim kendim için bişiler yapmaya...Karar verdim mutlu olmaya...

6 Oca 2012

huzurlu bir haftasonu istiyorum...

Birileri heyecanlı,yarın seyahate çıkıyor...
Birileri hapse girdi,bu saçmalıklar şiddetle sürüyor...
Birileri birkaç saat sonra kemoterapiye girecek...
Birileri ameliyatta ve yakınları dışarda sabırsız,endişeli,dua ediyor...
Birileri evde temizlik yapıyor...
Birileri mutlu fıldır fıldır geziyor...
Birileri gamsız yarın için program yapıyor...
Birileri ofiste yarım yamalak çalışıyor...
Birileri dışarda müşteriye laf anlatıyor...
Birileri durgun,kimse derdin ne demiyor...
Birileri endişeli,huzursuz; bu cumalar ona bişi ifade etmiyor...
Birileri bloglarına yeni yazılar yazıyor...
Birileri konuşmak istemese de cümleler kuruyor...
Birileri belki tam şu an doğuyor...
Birileri tam da şu an ölüyor...
Ve hayat biz istesekte istemesekte gerçekten akıp gidiyor...
Çıkmazlar çıkılabilir olmayı...
Mutsuzluklar yine bir gün mutlu olmayı...
Sıkıntılar bitmeyi...
Olaylar çözülmeyi...
Hastalıklar iyileşmeyi...
Huzur; bir yerde bulunabilmeyi bekliyor...
Ve evet bende bekliyorum,ha gayret son bi sabırla,çok fazlaca şükrederek,bugünümü aratma tanrım diyerek,daha büyük sorunlar yaşatmasın bana diye dua ederek...
Geçer gider biliyorum ama geçene kadar da katlanmak zor geliyor.Herkes bir şekilde bu yollardan geçiyor,ve bu bir süreç,kader,kısmet;boşuna üzülmemek gerek...!

4 Oca 2012

Bu günlerde...Böyleyim....

Boş...
Yorgun...
Bezgin...
Mutsuz;hem de çok...
Kararsız...
Çirkin...
Sağlıksız...
Karmakarışık...
Güçsüz...
Berbat...

Olur ya öyle bazen...Hayat....!!!

www.youtube.com/watch?v=15kWlTrpt5k

2 Oca 2012

piyango

Beş tane biletim vardı.Birine bile bi bok çıkmadı.Olmaz olsun böle şans.....

Bırak tutma beni....

www.youtube.com/watch?v=5UThLVs9TuQ


bırak tutma beni
kaybetsem üzülmem asla
ne boş kaygıların
korkma bana hiçbirşey olmaz


yanlış doğru gibi
eksik kalan bir kaç sözse
ve ben ben böyleyim
kendi yolumda

hayatta benim her
anımı yaşadıkça sevesim var
aldırmam hiç yağmurlara
benim güzel hatalarım var
biran bile vazgeçmedim
kendi yolumdan

değer saklanma hiç geçer zaman
böylede geçer sen ister vazgeç
beklentiler sadece üzer
ayrı dünyalarda farklı farklı kafalarda
ve ben ben böyleyim
kendi yolumda